Metin, markaların sosyal konularda nasıl duruş sergileyebileceği ve bu duruşun marka sadakatini nasıl artırabileceği üzerine odaklanıyor. Genç yetişkinlerin çoğunluğu, markaların güncel olaylar hakkında kamuoyuna açıklama yapmasını bekliyor. Ancak, her konuda açıklama yapmak zorunda değilsiniz. Markanızın değerleri ve misyonu ile örtüşen konularda duruş sergilemek daha anlamlı olacaktır.
Markanızın bu duruşunu nasıl göstereceğiniz önemlidir. Örneğin, Martin Luther King Jr. Günü’nde Kaiser Permanente, sadece bir mesaj paylaşmak yerine, çalışanlarına gönüllü hizmet fırsatları sunarak ve King’in ekonomik adalet ve sağlık eşitliği konusundaki az bilinen savunuculuklarını vurgulayarak anlamlı bir duruş sergiledi.
Procter & Gamble’ın LGBTQ+ topluluğuna yönelik ürün satarken, çalışanlarına yönelik korumaları artırması gibi, markanızın değerleri ile uyumlu adımlar atmak, marka itibarını güçlendirebilir. Boston Medical Center’ın ırksal eşitsizlikleri kabul edip, bu konuda attığı adımları şeffaf bir şekilde paylaşması gibi, sorunları kabul etmek ve çözüm yollarını göstermek de önemlidir.
Johns Hopkins Medicine’in LGBTQ+ Onur Ayı’nı kutlamak için etkinlikler düzenlemesi ve kaynaklar sunması, markanın desteğini göstermenin etkili bir yoludur. Vot-ER gibi tarafsız girişimlerle, siyasi olmayan sosyal konularda da duruş sergileyebilirsiniz.
Uzun vadeli taahhütler, markanızın samimiyetini ve kararlılığını gösterir. Örneğin, Nationwide Children’s Hospital’ın okullarda sağlık hizmetleri sunması, toplum sağlığına uzun vadeli bir katkıdır.
Sonuç olarak, markanızın sosyal konularda duruş sergilemesi, derin düşünce, iç tartışmalar ve markanızın benzersiz katkılarının değerlendirilmesi ile mümkündür. Bu, markanızın dünyayı daha iyi bir yer haline getirmesine yardımcı olabilir.
Kaynak: https://contentmarketinginstitute.com/articles/raise-brand-voice-issues-examples