Makale, pazarlama stratejilerine sesli içerik eklemenin önemini vurguluyor. Podcast’ler, sesli kitaplar ve ses snippet’leri gibi dinleyici dostu formatların, hikayelerin duygusal çekiciliğini artırarak pazarlama performansını güçlendirdiğini belirtiyor.
Jeanniey Walden, Rite Aid’in CMO’su, insanların sesli içerikleri dinlerken daha rahat ve geçiş halinde olduklarını, bu nedenle içeriğe daha fazla odaklandıklarını ifade ediyor. A. Lee Judge, insanların multitasking yapmayı sevdiğini ve sesli içeriğin en pasif öğrenme ve içerik tüketme yolu olduğunu belirtiyor. Podcast’lerin yeniden kullanılabilir olması, üretim yatırımının değerini artırıyor.
Jay Acunzo, podcast’lerin her pazarlama hedefi için ideal olmadığını, ancak mevcut bir kitleyi harekete geçirmek veya belirli bir konuyu sahiplenmek için uygun olabileceğini söylüyor. Başarılı bir podcast için iyi geliştirilmiş bir konu, çekici bir format ve güvenilir, eğlenceli yetenekler gerektiğini vurguluyor.
Sonic branding, markaların belirli sesler veya müziklerle tanınmasını sağlıyor. John Taite, sesli markalamanın stratejik olarak oluşturulmuş seslerle insanların markalar hakkında bir şeyler hissetmesini sağladığını belirtiyor. Roscoe Williamson, sesli markalamanın markanın değerleri veya ses tonu ile uyumlu olması gerektiğini söylüyor.
AI otomasyonu, sesli içerik oluşturmayı kolaylaştırabilir ve mevcut hikayelere ses özellikleri ekleyebilir. AI, sesli içeriği farklı dillere çevirebilir ve küresel kitlelere ulaşmayı sağlayabilir.
Sonuç olarak, sesli içerik stratejileri, mevcut kitleleri harekete geçirerek onları süper hayranlara dönüştürmeye odaklanmalıdır. Sesli içerik, rezonans yaratmak için kullanılır, geniş kitlelere ulaşmak için değil.
Kaynak: https://contentmarketinginstitute.com/articles/audio-content-strategy/
