Bu makale, ChatGPT’nin eğitim verileri ile gerçek dünya kullanım durumları arasındaki uyumsuzluğu ortaya koyan bir çalışmayı ele alıyor. Data Provenance Initiative tarafından yapılan bu çalışma, ChatGPT’nin eğitim verilerinin çoğunlukla haber makaleleri, ansiklopediler ve sosyal medya içeriklerinden oluştuğunu, ancak aracın en yaygın kullanım alanlarının yaratıcı yazarlık, beyin fırtınası ve açıklama arayışı olduğunu belirtiyor.
Pazarlama ile ilgili işlerde çalışanlar için bu makale önemli çünkü ChatGPT’nin performansının belirli görevlerde ve aracın eğitim verileriyle uyumlu olup olmamasına bağlı olarak değişebileceğini gösteriyor. Özellikle güncel olaylar, sektör bilgisi veya niş konularla ilgili içerik üretiminde ChatGPT’nin zorlanabileceği belirtiliyor.
ChatGPT’nin güçlü ve zayıf yönlerini bilmek, pazarlamacıların bu aracı daha etkili kullanmalarına yardımcı olabilir. Örneğin, sosyal medya gönderileri veya e-posta konu başlıkları gibi yaratıcı içerik üretiminde ChatGPT’den faydalanılabilir. Ancak, karmaşık ve sektör spesifik içerikler için insan uzmanlığına ihtiyaç duyulacaktır. Ayrıca, AI tarafından üretilen içeriğin her zaman kontrol edilmesi ve düzenlenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Bu araştırma, pazarlamacıların AI araçlarını dikkatli kullanmaları gerektiğini ve insan uzmanlığı ile birleştirildiğinde içerik stratejilerini güçlendirebileceğini vurguluyor. AI araçlarının ideasyon ve içerik üretimini hızlandırabileceği, ancak mükemmeliyet beklenmemesi gerektiği belirtiliyor. Gelecekte, AI araçlarının gerçek dünya kullanım kalıplarına daha iyi uyum sağlayacak şekilde gelişebileceği öngörülüyor.
Özetle, ChatGPT’nin eğitim verileri ve kullanım alanları arasındaki uyumsuzluk, pazarlamacıların bu aracı nasıl daha etkili kullanabileceklerini anlamalarına yardımcı olabilir. İnsan uzmanlığı ile birleştirildiğinde, AI araçları içerik stratejilerini güçlendirebilir ve KPI’lara ulaşmada yardımcı olabilir.