Metin, pazarlama dünyasında yapay zekâ ile birlikte “pozisyonsuz pazarlamacı” kavramının önem kazandığını vurguluyor. Tıpkı spor dünyasında pozisyonsuz basketbolun geleneksel rolleri bulanıklaştırarak oyunu yeniden tanımlaması gibi, pazarlama da benzer bir dönüşüm geçiriyor. Geleneksel pazarlama rollerinin net bir şekilde tanımlandığı günler geride kaldı; artık pazarlamacıların çok yönlü ve uyumlu olmaları gerekiyor.
Pozisyonsuz pazarlamacı, çeşitli kanallarda farklı işlevleri yerine getirebilen, markalaşma ve içerik oluşturmanın yanı sıra influencer pazarlama, sosyal medya yönetimi ve veri analizi gibi yeni alanlarda da başarılı olan kişidir. Bu çeşitlilik, müşteri davranışlarının ve pazar trendlerinin hızla değiştiği bir dünyada kritik önem taşıyor.
Pozisyonsuz pazarlamacılar, veri odaklı içgörülerle stratejilerini yönlendirerek, çeşitli pazarlama disiplinlerini entegre ederek tutarlı kampanyalar oluştururlar. Tıpkı spor dünyasında olduğu gibi, pazarlamada da esneklik ve yenilikçilik başarıyı getirir. Yapay zekâ ve otomasyonun sağladığı avantajlarla, pazarlamacılar geleneksel kısıtlamalardan kurtulup yenilikçi ve deneysel bir kültür geliştirebilirler.
Sonuç olarak, modern pazarlamanın karmaşıklıklarını aşarken, pozisyonsuz pazarlamacı olmak kaçınılmaz hale geliyor. Çok yönlülüğü, işbirliğini ve uyum yeteneğini benimseyen pazarlamacılar, değişen dijital dünyada daha iyi iş sonuçları elde edebilirler. Yeni yapay zekâ ve GenAI yetenekleri kullanılabilir hale geldikçe, pazarlamacıların pozisyonsuz hale gelmesi gerekiyor. Oyun değişti ve evrim geçirmeyenler geride kalacak.