Metin, modern içerik pazarlamasının “web sitesinin ötesinde” bir stratejiye ihtiyaç duyduğunu savunuyor. Arama trafiğindeki düşüş ve sosyal medya akışlarındaki “sizin için” trendi nedeniyle, içeriğinizi hedef kitlenizin zaman geçirdiği her yerde dağıtmanız gerektiğini belirtiyor. Bu yaklaşım, sahip olunan medya stratejinizi (web sitesi, blog, e-posta bültenleri vb.) kökten değiştirmenizi gerektiriyor.
Metin, üç ana uygulamayı öneriyor:
1. **Sıfır tıklama içeriği oluşturma**: Değerli bilgileri doğrudan sosyal platformlarda veya e-posta gibi kanallarda sunarak, kullanıcıları web sitenize yönlendirin.
2. **Her platform için özel stratejiler geliştirme**: Her sosyal medya platformu için ayrı bir içerik planı oluşturun ve bu etkileşimlerden elde edilen içgörüleri genel pazarlama stratejinize entegre edin.
3. **Özel içeriğinizi koruma**: İçeriği abonelik duvarının arkasına koyarak dijital kıtlık yaratın ve arama motorlarından koruyun.
Metin, sahip olunan medya stratejisinin ölmediğini, ancak değişen trendler nedeniyle içeriğin türünün değişmesi gerektiğini vurguluyor. Basit gerçekler veya sıkça sorulan soruların cevapları artık yeterli değil; insanların söylediklerinize önem vermesini sağlamalısınız. Bu, insanların neden tartıştığını, aradığını veya karar verdiğini anlamayı gerektirir. İçerik odaklı deneyimler oluşturarak markanızın daha etkili dinlemesini sağlayın.
Örneğin, McDonald’s’ın sosyal kanallardaki içgörülerden nasıl çok platformlu pazarlama kampanyaları oluşturduğunu anlatıyor. Bu iki yaklaşımı (dış ve sahip olunan medya) birleştirmek yeni beceriler gerektirir. Pazarlama organizasyonları, bu yeteneği geliştirmek için genellikle üç adımı takip eder: niyeti anlamak için bir sözlük oluşturma, en uygun yanıtı belirleme ve en iyi sonraki içeriği sunma.
Bu makale, pazarlamacıların sahip olunan medya stratejilerini güncellemeleri ve hedef kitleleriyle daha derin bağlar kurmaları için önemli bilgiler sunuyor.
Kaynak: https://contentmarketinginstitute.com/articles/audience-content-facts